Neden Gündelik Hayatımızda Sadece Burundan Nefes Alıp Vermeliyiz?
Nefes almak için yaratılmış olan organımız burnumuzdur.
Gündelik hayatımızda konuşmadığımız, şarkı söylemediğimiz, tempolu bir fiziksel aktivitede bulunmadığımız (çünkü spor yaparken nefes çoğu zaman burundan alınıp, ağızdan verilir) ve aksi belirtilen kontrollü bir nefes tekniği uygulamadığımız sürece sadece burnumuzdan nefes alıp vermeliyiz.
Bunun fizyolojimiz açısından birçok tıbbi sebebi bulunmaktadır. İşte en önemlileri:
1. Daha Sağlıklı Olmak İçin
Ağzımızdan aldığımız her nefes filtresiz olarak ciğerlere iner; havada bulunan partiküllerin ve mikropların bedenimize girmesi için bu, bulunmaz bir fırsattır. Oysa burnumuzdan aldığımız her nefes bedenimizin eşsiz filtreleme mekanizmasından geçerek ciğerlerimize ulaşır. Bu yüzden gün boyunca, özel bir nefes egzersizi çalışılmadığı ve aktif spor yapılmadığı sürece, sadece burnumuzdan nefes alıp vermeliyiz.
2. Metabolizmayı Hızlandırmak ve Zayıflamak İçin
Burnumuzdan nefes alıp verirken, ağzımızdan nefes alıp verdiğimizden 150 kat* daha fazla enerji harcanır. Tabii eğer burun deliklerinizde tıkanıklık yoksa ve ikisi de açıksa. Günde yaklaşık 18.000–20.000 arası (bazı verilere göre 25.000–26.000) nefes alıp verdiğimizi düşünürsek, gün boyunca ağzımız yerine sadece burnumuzdan nefes alıp vererek harcadığımız enerji miktarını tahmin edin. * Prof. Dr. Richard Brown’ın bu teorisi üzerinde henüz yeterli bilimsel kanıt elde edilmemiştir.
Yani burun nefesi metabolizmayı hızlandırır!
3. Fizyolojik ve Zihinsel Beden Dengemiz İçin
Fizyolojimiz için çok önemli bir molekül olan nitrik oksit yataklarının, bedenimizde en fazla olduğu yer sinüslerdir. Burnumuzdan her nefes aldığımızda ve verdiğimizde, burun içi kılların titreşimiyle diplerinden nitrik oksit molekülü salgılanır.
Nitrik oksit, sinir, dolaşım, savunma, solunum ve üreme sistemlerinin hayati fonksiyonlarının düzenlenmesinde stratejik bir rol oynar. Bu molekül beynimiz ve kalbimizin çalışmasını da düzenleyerek kanın damarlarda rahat akmasını sağlar; böylece beyin kanaması ve kalp krizi riski azalır.
Peki, bu molekülün yaptığı etki insana ne kazandırır? Bu sorunun cevabı çok kısa ve nettir: Hayatta kalmak.
Kontrollü burun nefesi egzersizleri özellikle depresyon, anksiyete, uykusuzluk gibi merkezi sinir sistemi kaynaklı semptomlar ve sindirim sistemi düzensizlikleri için etkin bir şifalandırıcıdır.
4. Tıkanık Burun Deliklerini Açmak İçin
Nitrik oksit damarları açıp genişletme özelliğiyle kardiyovasküler sistemin yaşamsal bir parçasıdır. Arterleri açarak kan dolaşımını rahatlatır, burun deliklerindeki hava kanallarını da açmaya yardımcı olur. Ne kadar burun nefesi, o kadar açık damarlar ve solunum yolları demektir.
Nezle veya grip olduğunuzda burun delikleri tıkalıyken ağızdan nefes almak sinüslerdeki nitrik oksit salınımını engeller ve tıkanıklığı artırır. Bu durumda Körük Nefesi (Bhastrika) uygulayarak sinüsleri temizleyebilir, ardından burundan yavaş nefes egzersizleriyle rahatlama sağlayabilirsiniz.
5. Yüksek Tansiyonu Dengelemek İçin
Kontrollü burun nefesleri, hem fiziksel hem zihinsel gevşeme ve rahatlama sağlayarak damar genişletici etki oluşturur. Bu nedenle yüksek tansiyon rahatsızlığı olan bireyler için destekleyici bir stres yönetimi aracıdır.
6. Mikroplardan Korunmak ve Bağışıklığı Güçlendirmek İçin
Burun, toz, bakteri, polen, parazit ve diğer partikülleri süzerek akciğerlere geçişini engeller. Ayrıca havayı ısıtarak ve nemlendirerek ciğerleri korur. Bu doğal filtreleme sistemi, bağışıklık sisteminin ilk savunma hattıdır.
Burun vücudumuz için eşsiz bir savunma bariyeridir.
7. Koku Duyumuzun Sağlıklı Çalışması İçin
Burundan nefes almak, 24 saat boyunca kapanmayan tek duyumuz olan koku duyusunu aktif tutar. Koku duyusu limbik sistemle doğrudan bağlantılıdır; bu nedenle duygularımız, hafızamız ve davranışlarımız üzerinde güçlü bir etkisi vardır.
Ne kadar burun nefesi, o kadar sağlıklı bir limbik sistem ve neticesinde sağlıklı davranış tepkileri.
8. Selülit ve Varis Problemlerinden Kurtulmak İçin
Burun ve diyafram kullanıldığında alınan derin nefes, lenfatik sistem üzerinde “vakum etkisi” yaratır ve lenfatik drenajı tetikler. Bu mekanizma ödem ve toksinlerin atılmasını destekler.
Diyaframın aktif olduğu her nefes lenf akışını artırır; böylece selülit ve varis sorunlarının azalmasına destek olur.